8 Ekim 2014 Çarşamba

İnzaghi neler yapar? Milan'ın sorunları neler? Hedefler ne olmalı? Doğru transferler yapıldı mı?

 Yukarıdaki soruların hepsine cevap olacak bir yazı olmasını diliyorum öncelikle.

İlk soruyla yazımıza başlamak istiyorum, İnzaghi neler yapar?
 İnzaghi kuşku yok ki Milan'ın efsanevi oyuncularından birisidir. Taraftarın saygı duyduğu, beğendiği ve sevdiği birisidir... falan filan bunlar kesinlikle tartışılmaz. Peki bu adam Milan'ın aradığı teknik adam mıdır?

İşte bu tartışılır.

İnzaghi eğer rahat çalışma şartlarında olsaydı eminim ki çok iyi işler yapabilirdi ancak mevcut Milan yönetiminin kısıtlayıcı çalışma şartlarında aslında bakarsak lige kötü başlamadı.

Transfer döneminde beleş oyunculara yönelme, 2-3 tane genç oyuncuyu üst takıma çıkarma gibi şeylerle göz boyayan Milan yönetimi yine geçen sezon izlediği rotayı izledi. 

Milan takımı o efsanevi kadroyu kaybettikten sonra beleş oyunculara ya da değeri 2 lira etmeyen oyunculara 5 lira vererek bu çöp kadroyu oluşturdu. Her sezon önce çöpleri satalım, sonra yenilerini alırız diyen Berlusconi yine bu işlemi gerçekleştirdi.

İnzaghi'nin mevcut şartlarda büyük bir başarısı olmasını ben beklemiyorum çünkü görevini özgür bir şekilde yapamadığına çok net eminim. 

Ligdeki 6 maça 5 farklı stoper seçimi ile çıkan İnzaghi savunma kurgusu konusunda sınıfta kalmaya devam ediyor. Hücumda sergilenen oyundan memnun olunsa da savunmadaki kötü kurgu takımı attığı kadar yemeye zorluyor.

Alex - Rami - Bonera üçlüsünün bana göre kesinlikle yan yana kullanılmaması gerekli. Zapata'nın değişmez stoper olması (Mevcut şartlarda) ve yanındaki oyuncunun Rami - Alex ikilisinden birisi olması tercihimdir.
 

  Bonera'nın berbat performasına karşı bırakın bu formayı giyip maça çıkması, antremanlara katılıyor olması bile sinir bozucu.

Orta alanda yapılan tercih sorunları da takımın her maç temposunun düşmesine sebep oluyor. Muntari özellikle Dünya Kupasında çok dikkatle izlediğim ve fiziksel açıdan çok mükemmel bir performans sergileyen oyunculardandı.

Ancak bu adamın sorunu istikrarsız oluşu. Bir maç efsanevi bir gol ile takıma katkı yaparken diğer maç bakıyoruz defansif bir hatası ile bizi puandan eden golü yedirmiş. 

De Jong ile Muntari'nin ben aynı anda sahada olması fikrine her zaman karşı oldum ve yine bunu çok net bir biçimde söylüyorum.

De Jong ve Muntari dönüşümlü olarak oynamalı ve yanındaki As oyuncumuz Poli olmalı. 


 Poli gibi yetenekli bir oyuncuyu yedek kulübesine hapis etmek özellikle Montolivo'nun sakat olduğu bu dönemde orta alandaki yaratıcılığı çok kısıtlıyor.

Honda'nın sezona çok iyi bir giriş yapması yüzleri güldürüyor, çünkü ben kendisinden hiç umutlu değildim. 4 gol ile şuan takımı Menez ile birlikte sırtlayan Japon yıldız'ın bu performansı devam ederse çok iyi işler yapabilir.

Milan'ın sorunları neler?
Bu soru hakkında bir sayfa cevap yazılabilir ancak çok klasik ve herkesin ortak görüşü olan sorunu yazmak istiyorum.

-Savunma hattı

Transfer döneminde geçen sezondan beri takımın en zayıf yeri olarak görülen bu bölgeye Rami, Alex ve Michelangelo'yu alan Milan yönetimi tercihini yine çöp olarak gözüken 2 oyuncudan yana kullandı.

Rami'nin alınmasını anlıyorum ancak sen eğer Rami'yi alıyorsan Alex'i almayacaksın. Alex ve Rami aynı tarzda yavaş, fizik gücü yüksek oyuncular.

Alex'in tecrübesi ve fiziksel olarak iyi oyununa lafım yok ancak takımın en büyük sorunu stoperlerin yavaş olması. Bonera - Zaccardo gibi gereksiz isimlerden kurtulup buraya genç de olsa bir oyuncuyu alsalardı eminim şuan bunları konuşmuyo olabilirdik.

 Thiago Silva gittikten sonra yerini dolduramadığımız bu bölgenin böyle giderse 4-5 sene daha acısını çekeriz.

Doğru transferler yapıldı mı?
Kesinlikle hayır!

Transfer döneminde yine beleşçi bir rota izleyen Milan kulübü aldığı oyuncular ile kesinlikle sınıfta kaldı.

Diego Lopez,Armero,Menez, Bonaventura ve Torres transferi hariç diğer alınan oyunculara kocaman bir eksi diyorum.

Cristante gibi geleceğimiz olarak görülen bir ismi satıp Van Ginkel'ı kiralamak belki de Dünya'nın en saçma hareketiydi. Van Ginkel de görüp de Cristante de göremedikleri neydi acaba bunu da burdan sormuş olalım.

Rami ve Alex'i almak yine çok saçma bir hareketti.

Kaleci olarak elimizde bir çöp cenneti varken üstüne gidip Agazzi'yi transfer etmek de mantıksızlığın daniskasıydı!

Diego Lopez'i alarak kale bölgedeki açığı kapatmaları bu transferin önüne geçti ama böyle böyle bu adamlara paralar ödeniyor ve sonradan satacak takım dahil bulunamıyor.

Armero defans'ın solu için çok iyi oldu. Sciglio ile rekabet edecek ve rotasyona gidilebilecek duruma gelen sol bek de açığımız kapandı.



Menez ilk geldiğinde tepki göstersem de oynadığı oyunla ben daha ölmedim! diyerek taraftarı sevindirdi. 



Benim için yine de yeri ayrı bir transfer var ki o da Bonaventura..

Bonaventura'yı 2-3 sezondur takip etmeye çalışıyorum ve keşke bize gelse dediğim çok kaliteli oyunculardan birisidir. Milan da iyi işler yapacağına çok eminim kendisinin biraz geç olan ama iyi olan imzalardan birisi oldu diye düşünüyorum.

Milan forumlarından okuduğum kadarıyla da ''İmzayı attıktan sonra ağladığı'' haberleri mevcuttu. Böyle adamlar gelsin isterlerse çöp olsunlar yeter ki iş ahlakı ve nerede olduğu bilinci yüksek olsun.

Son olarak Torres transferi de benim beğendiğim bir transfer oldu. En önemlisi bu transfer Balotelli gibi bir gereksizin gitmesine vesile oldu.

Torres kariyerinin en kötü dönemini de geçirse Balotelli'nin bize verdiği zararı veremez!



Torres'in bu sezon etkili bir performans sergileyeceğini düşünüyorum. Milan'ın bana göre aradığı golcü Torres olabilir.

Geçen sezondan beri teknik oyuncularımız olmasına rağmen savunma arkasına kaçacak bir forvetimiz olmadığından dolayı savunma arkası toplarını yapamıyorduk ancak Torres ile bunu yapmak ofansif anlamda takıma çok gol getirir.

Takıma alışma sürecini bitirdikten sonra Torres'in özellikle liginde 2. devresinde çok gol atacağını düşünüyorum ve buna inanmak istiyorum.

Hedefler ne olmalı?
 Son olarak bu sezon takımın hedefi ne olmalı sorusuna cevap vermek gerekirse geçen sezona bir bakış attığımızda..

6. hafta itibari ile geçtiğimiz sezon 8 puanımız vardı ve 9. sırada yer alıyorduk. Bu sezon ise 6. hafta itibari ile 11 puanla 5. sırada yer alıyoruz.

1 galibiyetlik ufak bir fark mevcut arada ve bu fark buradan ufak gözükse de sezon sonunda değeri anlaşılan bir fark olabiliyor.

Geçen sezon bunları kesin yeneriz dediğimiz takımlara verdiğimiz puanlar ile Avrupa vizesini elimizle rakiplerimize kaptırmıştık.

Bu sezon da Cesena maçında kaybettiğimiz puan çok kötü olsa da daha dengeli bir takım görüyoruz. Geçen sezon yaptığımız ''ahlar,vahları'' hatırlayıp ona göre dengeli hareket etmeliyiz.

Geçen hafta 2-0'la geçtiğimiz Chievo maçını hatırlayıp önümüzdeki Verona maçına iyi hazırlanmalı ve 3 puanı almalıyız.

İyi başladığımız ligde 3 haftalık düşüşten sonra geçen hafta gelen farklı galibiyet bize moral verdi ve bunun üzerine koyarak devam edip bir seri oluşturmak zorundayız.

Bu sezon amaç şampiyonluk değil, Avrupa vizesini almak olmalı. Milan normal şartlarda sahaya formasını atsa Avrupa vizesini alacak gücü kendinden bulur ancak son dönemdeki yönetim biçimi takımı Chievo'dan farksız bir hale getirdiği için her maçın bizim için kritik olduğu duruma geldik.

Tek isteğimiz bu hafta Verona'yı yenip seriyi 2 maça çıkarmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder